Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi
Tarihsel dokusu ve modern mimarisi ile öne çıkan illerimizden olan
Gaziantep’te yıllardır hizmet veren 25 Aralık Devlet Hastanesi hakkında
bilgi almak amacı ile, ilk olarak Başhekim Uz. Dr. Kureyş Bozkurt ile bir
söyleşi gerçekleştirdik.
25 Aralık Devlet Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı’na devrine ilişkin olarak, pratikte yaşadığınız olumluluklar ve olumsuzluklar nelerdir? Yaklaşık beş yıldır 25 Aralık Hastanesi'nde (Eski adıyla SSK Bölge
Hastanesi) görev yapmaktayım. SSK’ya bağlı olduğumuz dönemde ciddi sıkıntılar ve
sorunlarla karşılaştığımızı açıkça belirtmek isterim. SSK döneminde yöneticilik
yaparken elimiz ayağımız bağlanmıştı. Tamamen Ankara'daki Sosyal Sigortalar
Kurumu Başkanlığı’na bağlıydık. Hemen her konuda
genel müdürlüğe yazıyorduk. Çok acil konularda bile karar alamıyorduk. Cevap
olumsuzsa üç ayda, olumluysa altı ayda bize ulaşıyordu. Genellikle cevap olumsuz
olduğu için hiçbir planımızı hayata geçiremiyorduk. Mali sıkıntılarımız da
yönetimdeki sıkıntılar gibi olumsuz bir tablo sergiliyordu. Yeni hiçbir
girişimde bulunamıyorduk. O dönemde hastanemiz altıyüz yataklı büyük bir hastane
olmasına rağmen, küçük bir kent ya da kasaba hastanesi gibiydi. Çünkü
hastanemizin döner sermayesi yoktu. Hastanemiz birçok imkandan mahrum
durumdaydı. Ben eski SSK Bölge Hastanesi’ne devlet hastanesinden geldiğimde
bunalıma girmiştim. Devlet hastanesinde döner sermaye vardı ve her şey çok
iyiydi. Yapılan tüm harcamalar devletin, kanunun kontrolündeydi. “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nden sonra hastalarımız, çok sayıda sağlık
kuruluşundan yararlanabildiği için rahatladı. Fakat SSK döneminin hantal yapısı
sürece uyum sağlamamızda bazı engeller çıkardı. Mesela alet alma, bilgisayar
sistemine geçme, ameliyathaneyi yenileme gibi konularda sıkıntılarımız oldu.
Özellikle sağlıklı bir bilgisayar sistemini kullanmıyor oluşumuz, çok önemli
kayıplara yol açtı. Hastanemize ait sağlıklı veri elde edemeyişimiz, işleyişi
kontrol edemeyişimiz ve mali açıdan kontrolsüzlüğümüz bize önemli sıkıntılar
yaşattı. Elimizde ne olduğunu tespit edemediğimiz gibi ne yapacağımızı da
planlayamıyorduk. Bu sıkıntıları hızla aşmaya çalıştık. Tüm bunlara rağmen
Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi’nde geçtiğimiz kısa dönem içinde önemli
gelişmeler oldu. Bunda en büyük pay Sağlık Bakanlığı’mızın başarıyla yürüttüğü
“Sağlıkta Dönüşüm Projesi” nin ve Çözüm Hastane Bilgi Yönetim Sistemi’nindir.
Otuz yıllık bir hekim ve oniki yıllık başhekim olarak bakanlığımızın “Sağlıkta
Dönüşüm Projesi” çerçevesinde yürüttüğü çalışmaları taktirle
karşılıyorum.
“Sağlıkta Dönüşüm Projesi”ne
geçildikten sonra daha önce bize bağlı olan on adet semt polikliniğimizi
Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’ne verdik. Buna rağmen o
dönemde otuz beş olan poliklinik sayımız, şu anda elli beş polikliniğe çıkmış
durumda. Hedefimiz, altmış beş polikliniğe ulaşmak. Şu anda on tane yeni
polikliniğimizin hazırlıkları içindeyiz. Bu poliklinikler için personelimiz
hazır. Bilgisayar alt yapısı da tamamlandıktan sonra, bu poliklinikler hizmete
geçecek. Daha önce de söylediğim gibi, hastanemizde kısa zaman içinde açıkça
gözlenebilecek değişiklikler oldu. Senelerdir bu hastanenin yarası olan göz
polikliniğinde ilkel bir şekilde muayene olan hastalarımız şu anda çağdaş
imkanlarda muayene olabiliyorlar. Daha önce SSK döneminde laboratuvarımız tam
olarak hizmet veremiyordu. Bazen şeker ölçümü bile ya-pamaz durumda oluyorduk.
Ama şimdi hormon tahlili de dahil olmak üzere yapamadığımız bir tahlil yok.
Modern bir laboratuvara sahibiz. Çözüm LBYS (Laboratuvar Bilgi Yönetim
Sistemleri) ile tahlil ve sonuçların manuel olarak yapılması işleminden
kurtulduk. Artık istemler ve sonuçlar zaman kaybetmeden ve hatasız bir şekilde
yerine getirilebiliyor. İstem ya da sonuç karıştırma, hata yapma olasılığı en
aza indirilmiş durumda. LBYS’ye entegre ettiğimiz cihaz sayısı arttıkça
işlerimizin daha da kolaylaşacağını düşünüyoruz. Bilgisayar teknolojisinin
nimetlerinden daha fazla yararlanarak daha kaliteli hizmet sunuyoruz. Artık para
harcayabilme olanağımızda olduğu için laboratuvarı daha büyük bir mekana
taşıdık. Çözüm LBYS ile teknik olarak yeterli duruma kavuşturduğumuz
laboratuvarımızı fiziksel olarak da elverişli ortama kavuşturduk. Tüm
doktorlarımıza bilgisayar verdik. Artık tahliller ve istemler bilgisayara
girilebilecek ve doktorlarımız kendi bilgisayarlarından
izleyebilecekler. Hastanenizde HBYS’nin sağladığı kolaylıkları hangi
oranda kullanıyorsunuz? Tam otomasyondan söz edebilir miyiz? Hastane bilgi yönetim sistemini yarı oranda kullandığımızı
söyleyebilirim. Buna rağmen sistemin hastanemize katkıları çok büyük oldu. Tam
otomasyona geçtiğimizde bu katkının birkaç kat daha fazla olacağı
aşikardır. Otomasyon konusunda hastane
olarak deneyimli olduğumuz için Sağlık Bakanlığı’na devir sırasında sisteme
geçişimiz kolay oldu. Sosyal Sigortalar Kurumu’nun bize en büyük yararı
da bu oldu. Personel yapımız ve bilgisayar alt yapımız hemen hemen hazırdı. En
azından bir otomasyon sistemini kullanmışlardı. Diğer eksikliklerimiz, Çözüm
Bilgisayar’ın eğitim-destek uzmanları tarafından kısa zaman içinde giderildi.
İki ay gibi kısa bir süre içinde tüm önemli işlemlerimizi bilgisayar sistemi ile
yapmaya, bir ay içinde fatura basmaya başladık. Çözüm Hastane Bilgi Yönetim
Sistemi’nin diğer modüllerini ve uygulama çözümlerini devreye kattıkça işlerimiz
daha hızlanıyor, kolaylaşıyor.
Döner
sermaye dağıtımında da bir çok hastanenin önündeyiz. Sayın bakanımızın üzerinde çokça durduğu hastanenin
görüntüleme merkezinin olması, poliklinik sayısının arttırılması, performans
dağıtılması ve bu sayede doktorun motivasyonunun arttırılması, hizmetin satın
alınması konularına çok önem veriyoruz. Hastanenizdeki otomasyonda önceki ve sonraki dönemi
karşılaştırır mısınız? Otomasyona geçmeden önce, 1994 yılına kadar tüm işlemlerimiz,
hizmetlerimiz, dosyalama ve arşivleme sistemimiz insan gücüyle yapılmaktaydı.
Genel olarak işlemlerimizde hatalar yapılmakta, ve geriye dönüşlerde tüm
bilgilere zamanında ve sağlıklı olarak ulaşılamamaktaydı. Yıllık, aylık,
haftalık ve günlük olarak alınan istatistiki bilgiler sağlıklı değildi ve zaman
kaybı fazlaydı. Denetim ve teftişlerde yeterli ve sağlıklı bilgilere
ulaşı-lamıyordu. Hastane genelinde gerçekleştirilen tüm birimlerde, gecikme,
aksama ve kuyruklar oluşmaktaydı. Meydana gelen bu kuyruklar ve aksak işlemler
yüzünden, ne kadar gayret gös-terilse de, vatandaşlara zamanında ve arzu edilen
biçimde hizmet verilememekteydi. Netice olarak tüm bu olumsuzluklar birçok
sıkıntıyı ve kargaşayı beraberinde getirmekteydi. Yerel idarecilerimiz ve
dolaylı olarak da üst düzey yöneticilerimiz de bu sorunlar karşısında çaresiz
kalıyorlar ve mutsuz oluyorlardı. Taşradan başlayıp, halkalar halinde büyüyüyen
bu sorunlar, ülke genelini de etkileyip aşılması zor ve çözülmesi güç sorunlar
haline gelmekteydi. Dünya bilişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, ülkemiz ve
beraberindeki hastanemiz de bu sisteme katıldı. İlk olarak hastanemiz,
poliklinik ve servis eczanesi, karantina ve bord-ro tahakkuk servislerinde
otomasyon sistemini kurduk. Buralardaki tüm manuel hesap makineleri, yazar
kasalar ve daktilolar depolara kaldırıldı. Bu servislerde yapılan işlemler artık
hafızalarımızda bir hatıra olarak kaldı. Hastanemizde kurduğumuz bu küçük çaplı otomasyon sistemi bile o günlerde
büyük bir rahatlık getirmişti. Kuyruklar azalmış ve sıkıntılı olan birçok
birimimizdeki hizmetler hız ka-zanmıştı. Bütün bunlar bizi çok mutlu eden
gelişmelerdi. Zaman içerisinde bu
sistemde yetersiz kalmaya başladı. Yeniden bazı sıkıntılar oluştu, kuyruklar
arttı ve hizmette aksamalar meydana geldi. Şubat 2005 tarihinden sonra hastanemizin tüm birimlerinde tam otomasyon
sistemi kuruldu. İlk günlerde çok sıkıntı yaşadık, ama sistem her gün yavaş
yavaş yerine oturuyordu. Bilgisayar bulunmayan hiçbir birimimiz kalmadı. Bütün
işlemler birbiriyle bağlantılı olarak çalıştı ve her türlü bilgiye ve belgeye
anında ulaşabildik. Her işlemi kontrol altına alarak kaçakları azalttık.
Güçlü bir sitem ve güçlü bir kadroyla hizmetimiz hız kazandı.
Sistemde zaman zaman küçük problemler olmasına rağmen yine de her şey çok
güzel. Daha güzel günlere doğru
ilerlediğimizi düşünüyorum. Otomasyon sistemimiz sayesinde zaman ve ekonomi açısından çok şey kazandık. Her gün gelişen ve büyüyen bilişim sisteminin gerisinde ve dışında kalmak artık bu ülkeye ve bizlere yakışmıyor. |